Çay ağacı yağı sivilce, akne gibi cilt problemleri başta olmak üzere pek çok dermatolojik sorunu iyileştirici etkiye sahip, doğal bir yağ çeşididir. Avustralya'da yaygın olarak yetişen çay ağacının yapraklarından elde edilen yağ, yüzyıllardır yerliler tarafından birçok hastalığın tedavisinde kullanılmıştır. Çay ağacı denmesinin sebebi ise Yeni Zelanda'nın keşfi sırasında bu ağaç yapraklarının kaynatılarak çay şeklinde içilmesidir.
Çay ağacının temizleyici ve iyileştirici etkisi fark edilince alternatif tıpta yaygın olarak kullanılan bir bitki haline gelmiştir.
Sadece akne, sivilce problemlerinde değil, antiseptik etkisinden dolayı yaraların korunmasında ve iyileştirilmesinde de yararlanılan bir bitki olan çay ağacı, gemicilerin diş etlerinde, bağırsaklarında oluşan rahatsızlıkları tedavi etmek için de tercih edilmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasındaysa askerlerin yaralarını temiz tutmak ve onarmak için çay ağacından yararlanılmıştır.
Özellikle son 15 yılda tüm dünyada popüler hale gelen çay ağacı yağı, Avustralya'daki Aborjinler tarafından soğuk algınlığı, nezle, yaralanma, sindirim bozuklukları, çeşitli cilt hastalıkları gibi pek çok durumda uzun yıllardır kullanılıyordu. Uçucu etkiye sahip olan çay ağacı yağı, cildi temizleyen ve yağlanmasını engelleyen etkilerinden dolayı başta yağlı ciltlerde ve sivilce probleminde olmak üzere sayısız cilt sorununda çözüm sağlamaktadır.
>
Günümüzde birçok doğal ürün satan markette ve aktarlarda kolayca bulunabilen çay ağacı yağının yararları ise;
- Kesik, yaralanma durumlarında yaranın mikrop kapmasını engelleme, iyileştirme sürecini hızlandırma
- Yanık ve benzeri durumlarda iz kalmasını önleme
- Yağlı ciltlerde yağ dengesini sağlama
- Sivilce, akne gibi cilt problemlerini antiseptik etkisinden dolayı azaltma ve yok etme
- Böcek ısırma gibi durumlarda mikro organizmaların gelişmesini engeller
Çay ağacı yağı, bir pamuğa damlatılarak yüze veya ciltte uygulanmak istenen bölgeye masaj yapılarak sürülebileceği gibi duş suyuna katılarak da kullanımı sağlanabilir. Hassas ciltlerde ve bitkisel ürünlere karşı alerjik reaksiyon gösteren ciltlerde kullanılmadan önce vücudun görünmeyen bir yerinde denendikten sonra sakınca görülmediği takdirde uygulanmaya başlanabilir.
